Bireysel Terapi/Psikoterapi

Bireysel Terapi/Psikoterapi

Bireysel terapi ya da psikoterapi, danışanın ve mesleki anlamda yeterliliği olan terapistin belli bir süre ve süreç içinde baş başa olduğu , gizlilik başta olmak üzere etik kuralların hakim olduğu, danışanın özgür alanı olarak nitelendirilebilecek, problemlerini konuşup  çözüm yollarını keşfedebileceği ve  karşılıklı güven çerçevesinde yürütülen bir süreçtir. Danışan ve terapist, her adımda işbirliği içinde yürütür bu süreci. Fakat terapist olası tehlikeleri ön görebilmeli ve önlemleri tüm titizliğiyle alabilmelidir. Ayrıca süreci karmaşıklıktan uzak, yapılandırılmış ve şeffaf bir şekilde, adım adım yönetmelidir.

Bireysel terapi kimlere yardımcı olur?

*Başkalarının yanında kendisini ifade etmekte zorluk yaşayan bireyler bireysel terapiye katılabilirler.

*İç dünyalarında bastırılmış, terapiye gelmekte çekinen, terapiye gittiğini gizli tutmak isteyen ve bununla ilgili sosyal kaygı yaşayan bireylere yardımcı olabilir.

*Özel ilgi ve yoğun çalışma ile odaklanılması gereken bireyler tercih edebilirler.

*Problemlerin kaynağının kişisel ve kendinden kaynaklı olduğunu düşünen bireyler kendilerini çözümlemek ve onarmak için tercih edebilirler.

*Terapiye katılması gereken bireylerin uzakta olması ya da terapiye katılmayı reddediyor olmaları terapi sürecini bireysel hale getirilmesine sebep olabiliyor.

*Çift terapisi ile başlanıp bireysel olarak devam edilen durumlar  mümkün olmakla birlikte bunun tam tersi de mümkündür. Bireysel olarak başlanıp aile ve çiftler arasında devam edilmesi gereken sürece de dönüşebilir.

Bireysel terapiye gelen kişi hangi sebeple gelmiş olursa olsun, terapisti onu tüm objektifliği ve samimiyetiyle karşılar. Terapiste göre danışan eşsiz ve değerli  bir birey olduğu gibi danışanın geliş amacı da danışanın kendisi gibi eşsiz ve değerlidir. Bu sebeple terapist, danışanın problemlerini küçümsemez ya da olağan dışı bir durum gibi karşılamaz. Çünkü terapist olaylardan çok olayların danışan üzerindeki etkileriyle ilgilenir ve bunlarla ilgili çözümlemeler yapar. Bu yüzden kişi,terapi sürecine başlamak için yeterli sebeplerim var mı ? Terapist sorunlarım hakkında ne düşünür ? Gitmek için çok mu erken ya da çok mu geç ? gibi aklına gelen sorular konusunda herhangi bir endişeye kapılmadan terapi sürecine başlayabilir.

Kişilerin sürece girmekteki endişelerinden biri de kendilerinin deli olarak nitelendirilebilecekleri düşüncesidir. Bu noktada psikoloğa kimler gider sorusunu açıklamak yardımcı olacaktır.

Kimler psikoloğa gider ?

*Üstesinden gelemediğini düşündüğü problemleri dışardan bir göz ve destek ile çözmek isteyen,

*Hayatta yaşadığı olaylar sebebiyle kendisini yıpranmış hisseden,

*Vereceği önemli kararlarda arafta kalan ve çözüme kavuşturmak isteyen,

*Hayat kalitesini iyileştirmek isteyen,

*Anlam veremediği iç huzursuzluklarının sebebini keşfedip süreci olumluya çevirmek isteyen,

*Tıp hekimine başvurmuş ve fiziksel problemlerinin sebeplerinin psikolojik kaynaklı olduğunu öğrenen,

*Kendisinin nasıl bir birey olduğunu keşfetmek isteyen,

*Geçmişin yaralarını sarmak isteyen,

*Şuan ki yaşantısından haz alamadığını düşünen,

*Gelecekle ilgili kaygılar yaşayan,

*Kendini boşlukta hisseden,

*Pişmanlıklarının ağırlığından kurtulmak isteyen,

*Öfke kontrol problemleri yaşayan,

*Travma ve yas sürecinin olumsuz etkilerine maruz kalan,

*Kendisini yoğun stres ve kaygının etkisinde hisseden,

*Uyku problemleri yaşayan,

*Yeme problemleri yaşayan,

*Erteleme ve irade ile ilgili problemler yaşayan,

*Güven problemi yaşayan,

*Yoğunlukla olumsuzluklara daha çok odaklanan,

*Sağlıksız beden algısına sahip olan,

*Kendisine saygısı,sevgisi, şefkati zayıf olan,

*Özgüven problemleri yaşayan

*İnsan ilişkilerini düzenlemek isteyen,

*Psikolojik sağlamlığını artırmak isteyen,

*Öz farkındalığı artırmak isteyen,

*Sorunlarla başa çıkabilme becerisini edinmek ya da güçlendirmek isteyen,

*İstenmeyen davranış ve tutumları değiştirmek isteyen,

*Bağlanma problemleri yaşayan,

*Bağımlılığı ilaçsız (terapi ile) çözümlenebilecek düzeyde olan ve ilaç tedavisi görüp kalıcı davranış değişikliği edinmek isteyen,

*Herhangi bir psikolojik rahatsızlık tanısı konmuş  ve bunların etkilerini hayatının bir ya da birkaç alanında gören bireyler psikoloğa gidebilirler. Psikoloğa gitmek bu örneklerle sınırlı olmayıp çoğaltmak mümkündür.

 

Terapiyi etkin ve işlevsel kılan bazı önemli öğeler vardır;

*Terapiye kendi isteği ile bilinçli gelmiş olması,

*Terapide kendisini olduğu gibi açmanın ve rahatsızlıklarını rahatlıkla dile getirmenin öneminin farkında olması,

*Terapiye düzenli bir şekilde, terapistinin önerdiği aralıklarla geliyor olması,

* Uygulanan terapi yönteminin kapsamında verilen görev ve etkinlikleri yerine getiriyor olması,

*Terapi sürecine cevap verebilecek zeka düzeyine sahip olması gibi faktörler hem seansların kalitesini hem de terapi sürecinin uzunluğunu belirleyen önemli etkenlerdir.

Terapi süreci kaç seans sürer ?

Terapi sürecinin gidişatını etkileyen bir çok ara etkenler yukarıda bahsedildi. Bunun yanı sıra kişinin karakteri, gerçekten değişmek istiyor oluşu, problemlerinin içeriği , geçmiş yaşantıları, önyargıları, olumsuz terapi deneyimleri gibi ara etkenlerin hakim olması sebebiyle kaç seans süreceği ile ilgili bilgi vermek mümkün olmamakla birlikte süreç belirtmek sağlıksız bir durumdur. Ne kadar süreceğini terapist ve danışan sürpriz yolculukta beraber keşfederler. Başlangıçtan sona doğru seansların sıklığı gidişata göre seyreklestirilir ve kontrol seansları sonrasında danışanın da isteği ve onayı ile bitirilir.

Çatı Katı Psikoloji ile İletişime Geçin ve Anında Randevu Alın!

Alanında uzman psikiyatrist ve psikologlardan oluşan ekibimiz ile Kayseri’de hizmetinizdeyiz. Ekibimiz hakkında bilgi almak ve randevu oluşturmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Scroll to Top
Sohbeti başlat
Size nasıl yardımcı olabiliriz ?
Bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz